
Oyuncu, müzisyen, seslendirmen… Merih Ermakastar sizlerle! 49 yaşında ve tam 41 yıldır kamera karşısında olan Merih Ermakastar, müziğe ve sahneye olan tutkusunu, zengin kariyerini, unutulmaz anılarını ve yaşam felsefesini bizimle paylaşıyor.
Sahneye Küçük Yaşlarda Adım Attı
Merih Ermakastar, müzisyen bir anne ve babanın çocuğu olarak küçük yaşlarda sahneyle tanıştı. Birçok ünlü isimle çalışma fırsatı bulan Ermakastar, Gülşen Bubikoğlu, Orhan Gencebay, Özge Namal, Şevket Çoruh, Ceyda Düvenci gibi önemli isimlerle birlikte sahne alarak büyük deneyimler kazandı. Bu deneyimler onun sanat yolculuğunu şekillendirdi.
Kariyerinde “Her Şeyde İyi Olmak” İstedi
Kariyerinde bir şeyin en iyisi olmayı hedeflemek yerine, her alanda kendini geliştirmeyi ve iyi olmayı hedeflediğini belirten Merih Ermakastar, tiyatro eğitiminin yanı sıra trompet eğitimi aldığını ve müzikle olan bağını güçlendirdiğini vurguluyor. 10 yıl boyunca Serdar Ortaç ile birlikte çalışarak müzik kariyerinde önemli bir dönüm noktasına ulaştı.
Okan Bayülgen’den Aldığı Önemli Tavsiye
Bir dönemin önemli televizyon yüzlerinden Okan Bayülgen’in ona verdiği “Oğlum sen napıyorsun? Ne yapmak istediğine karar ver!” tavsiyesi, Merih Ermakastar’ın hayatındaki önemli kırılma noktalarından biri oldu. Ancak Merih, her zaman her şeyde iyi olmak istediğini dile getiriyor.
Müzik ve Oyunculuk Arasındaki Denge
Hem oyuncu hem de müzisyen olarak sahneye çıkması, onu hiçbir zaman rakip olarak görülmemesini sağladı. Kendisi için en büyük hayalinin albüm yapmak olduğunu belirten Merih Ermakastar, albüm yaptıktan sonra bile sahnede yalnızca şarkı söylemenin ötesine geçerek müziğin her yönüyle ilgilenmeye devam etti.
Çalışmayı Seviyor ve Kim Ne Der Dediğini Umursamıyor
Merih, çalışmaktan keyif aldığını ve sevdiği işleri yaparken kimsenin ne düşündüğünü umursamadığını söylüyor. Serdar Ortaç ile tanışmasını ve birlikte çalışmaya başlamalarını da, Bodrum’da trompet çaldığı bir döneme dayandırıyor. Bu işbirliği, Merih’in müzik yolculuğunda önemli bir adım oldu.
Serdar Ortaç ile Hala İletişimde
Serdar Ortaç ile hala iletişimde olan Ermakastar, onun tekrar zirveye çıkacağına inandığını belirtiyor. Ayrıca Kenan Doğulu’nun sahnelerinde öğrendiği farklı bakış açıları, onun kariyerine katkı sağladı.
Müzik Dolu Bir Apartman
Bir zamanlar, 20 daireli bir apartmanda yaşadıkları dönemde apartmanlarındaki 16 dairenin müzisyen olduğunu belirten Merih, asansörde Barış Manço ile karşılaştığı zamanları da nostaljik bir şekilde anlatıyor. Müzik dünyasında daha pek çok önemli isimle tanışmış olması, onun sanat yolculuğunun ne kadar renkli olduğunu gösteriyor.
Oğlunun İzinden Gidiyor
Merih Ermakastar’ın oğlu da babasının izinden gidiyor ve şu anda seslendirme sanatçısı olarak adım atıyor. “Slan Kral” adlı filmde Taka karakterini seslendirdiğini belirten Merih, oğlunun kariyerini büyük bir gururla takip ediyor.
Yargı Dizisinde Merih Ermakastar
Son olarak, Yargı dizisi ile karşımıza çıkan Merih Ermakastar, dizinin hikayesinin ne kadar güçlü ve etkileyici olduğunu belirtiyor. Emmy ödülü kazanmayı büyük bir başarı olarak nitelendiriyor ve kendisini de bu projede yer aldığı için çok şanslı hissediyor.
Evini Birine Açmak, Kontrol Hastalığı ve Rahatlama Yöntemleri
En büyük takıntısının evini birine açmak olduğunu dile getiren Merih, aynı zamanda kontrol hastası olduğunu ve bununla birlikte kendisini hiç rahat bırakamadığını paylaşıyor. Bununla birlikte rahatlamanın yollarını da bulmuş: Oyun oynamak, yüzmek ve yürüyüş yapmak onun rahatlama yöntemleri arasında.